Hafta ortası mesai saati dolmadan,

Haberi ulaştırdı haneye, çalışma arkadaşı.

Medfunluğu bedenen de tescillenmişti,

Resmî birkaç sahifelik evrakla.

Merasimde yakınların üzerlerinde,

Tuzlu su ile ıslanmış karalar.

Kalabalıktan bazıları üçüncü gün taifesindendi.

Oyalanıyorlardı,

Hayır olarak dağıtılan aş ile doymak uğruna.

Bir hafta,

Bir ay,

Bir yıl

Veya yaşadığı ömür kadar ölümden sonra.

Boşaltacaktı haneyi icra memurları,

Ellerinde mahkeme kararları ile.

Onlar ise evin pencerelerine ilişmeyecekler,

Mahallenin haylazlarına nişangâh bırakmak için.

Haftası dolmadan bütün nişangâhlar bertaraf olacaktı.

Çünkü onlar hasımdı var olmaya.

Modern şehrin(!) ortasında bir metrukluk,

Ne kadar büyük bir günah!

Eşraftan biri talip olacaktır,

Metrukun mamur kılmaya.

Belki şöyle der; kırçıl saçlı bir ihtiyar,

Mukadderatı tağyire muktedir misin?