çektin göğüslerini vurdun nasıl

bütün gece lezbiyenlerle ruberu ağladık


sunu

eve geç gelen gölge

gölgeme yaslanan hantal ipli adam

ayakların leyla hanım'ın göğünden

ayakların denizden hızlı koşuyor

pisiler horozbinalar ve eşkinalar

ancak bir keras yaratmak için

ağlıyor?


-mesih paşa'nın bu ihaneti olmasa

xi. konstantin yersiz yurtsuz geberip giderdi-


seninle çıplak uyanmak?

bütün gece gözlerimi tutardım


akşamdı ağaçları acayip şeyler yaparken gördüm

yapraklarını boyatırken saydılardı mırın kırın

asfalyalarım kırık bardakta aspiratör tıkırındaydı

camım saati eksik bir bomba bekleşiyordu

horozbinaların eşkinaların ve pisilerin

gözyaşlarından yaratıldıydı keras ve xi. konstantin

     camım saati eksik bir bomba

     camım

     saati eksik bir bomba

     bekleşiyordu?


i. kasımpaşa'da kanvas bir gök

anlamını sende tutan kübik ve siyah sandalye

picasso'nun mezarda işi yok kalksın gelsin

kalktı geldi


döngel bir yol tuttum akşamdı ağaçların altında

sen yoktun eski bir zaman gibi delirecektim

el bileklerim ipince damarları kayıptı

yerlerini bir jiletle belirleyecektim


akşamdı ağaçların altında

yeryüzünün ki yeryüzü

senin gibi birini gölgelemediydi hiç

bütün yapraklarını saydım bütün denizlerini

horozbinaları eşkinaları ve pisileri saydım

kalbim kaygandı taştı bütün denizlerde

acayip şeyler gördü ben böylesini görmedim


-kasımpaşa'da çok feci bir tren düşecek

s bir kadın bacaklarını sarkıtıyor

ğ bir camdan-


anlamı yok horozbinaların eşkinaların pisilerin

picasso gelsin en az iki seksen fırça çeksin


ii. julia ve varisi

hazlanan tüm tümceler yaprak

senin bu ağzın

kasımpaşa'da her bir ağacı yakacak


yalnızlıktan çatallanan ses

şifreli bir dil gülmeği konuşursa bitecek

gülmek çocuklarla benim aramda şifreli bir dil

öğrenecekler diye nasıl ödüm kopuyor


triada'nın bahçesinde okul zili bekliyorum

julia eli elinde bir çocuğun çıkacak gidecek

julia'nın eli

sevdiği çocuğun eline değmiş en yanaklarına

kasımpaşa'da salih abinin evine gidecekler

sen salih abiyi tanımadın hiç


gözlerin yazılmamış şiirleri canlıyor

senin de gözlerin yeşil


iii. düşegelen bakış

ben şimdi acele sıyrılaraktan

bütünden bağlamdan yazılmış şiirden

kutsal kitap oylumuna karalanmış

yeni bir aşk şiiri söylüyorum


içimde rum karasına belenmiş ellerin

bir yerlerimden en yerlerime taşınıyorsun

unutulmuş tabak çanak koltuklar televizyon

duvarda mıhlı kötümserlik unutulmuş

ne güzel bir hiç olmuş bir yerlerim


seninle tanışmadığımız zaman yok

balıklardan önce balıklardan sonra

saymayı bilmezken

memnu ağaçlarında akşam değilken de

işte burada bir yerde

kasımpaşa'da

seni sevmek istemediğim tek bir sokak bile yok

yazık bana