Fazla düşünmeliyim fazlaca sokulup kelimenin hizasına ay yıllar ve çok sesli

yazıtlar için

Çözmeliyim neye denk düştüğünü

Bu yersiz daüssılanın

Bir benzeri de milat mıydı baştan yanılmanın?

Zaten yanılgıydı diyorum her şeye

Bu itki kalbime vurmadan dinle

Durgunluğumun yalın kat söylemleri var

Bilmiyorsun

Her gece donuk karanlığın bir şeyler söylediği var

Dönmez bir kalabalık bu ifritler

Çaprazlaşınca fersiz, seğirtili

Ey yırtıp durduğum papirüsler

İz silinince kanunlar geçmez mi oldu kanımdan

Görünür kılındım diye mi

Frenk paralar, sisifoslar, elektralar,

boyundurdu beni hunharca

Geri tepilmiş bir sarılığa durdum geçince sazlıkları

Her şeyi göğnümden bırakılan bakıntıların ardına sıraladım

Cam aralıklarını, uzaklıkları da

Hepsi bir düşü kovarken geldi aklıma

Önce, geçersiz bulunmuş birer yapraktılar

Devinmek sadeliği yürürlüğe girince

ben Noyan, anlamlarla içrek bir seziyi,

Tanımsız bir kendimi oturtmak için tahta

Cebren ve hilesiz bir ölüm buldum

Lahitten değil mesela bir izini sürmekten çok

Capcanlı yıkımlar

Yıldırılmış birkaç ordu

Yurtsuz lejyonlar

Yoldan vazgeçen yolsuzlar arandım

Hatta

Bir cuma vakti nereye gittiği bilinmeyen cemaatin arasından geçtim buldum

Çünkü bunca yaşanmanın

Sorgusuna kattım kendimi

Açık ara tüm acılar,

Kanatlanan çalılar, denizaşırı bakışlar

Geçti alfabenin tezatından

Onu ben bir kil tablete yazınsadım

Bengü olup çıksındı diye sormadım hiç

Çünkü neyi saklayıp durdum

Onca hengâmeden böğrüme

Bir tarih sıkıştırdım

Görmekten öte yolları sızdım içime,

Derin otlaklıklara doğru kaçan biri olup çıktım