Truva Savaşı'nda Yunan güçleri Truvalıları bozguna uğrattı ama şehrin geçilmez duvarlarını aşamadı. İthaka kralı Odysseus deli taklidi yaparak Yunanlara katılmaktan kaçınmaya çalıştı ama sonunda karısı Penelope ve bebek yaştaki oğlu Telemakhos'u geride bırakarak gitmek zorunda kaldı. Kahramanın Yunanlar için önemi askerî gücünden ziyade kurnaz zekâsı ve hitabet kabiliyetiydi.
Truva'nın nasıl ele geçirilebileceğini anlatan kehanetleri ortaya çıkaran Odysseus'tu. Bunlardan biri Odysseus ve Diomedes'in Truva'ya girmesi ve şehrin koruyucusu olan Athena'nın kutsal kabartma heykeli Palladion'u tapınağından çalmalarını gerektiriyordu. Odysseus, Truva Atı taktiğini akıl etti; bu devasa tahta at sözüm ona uzaklara yelken açan Yunanlardan bir hediye olduğu söylenerek Truva'nın kapısına bırakıldı. Truvalılar onunla ne yapacaklarını tartışarak atı içeri sürükledi. Gece Odysseus ve atın içi boş gövdesine gizlenen diğer savaşçılar dışarı çıkıp şehrin sakinlerini katletti. Bu durum, "Hediye getiren Yunanlara güvenme," atasözünün ortaya çıkmasına neden oldu.