Miyavvvvv...
Bir insan aç iken ne hisseder?
Ya erzağı yoksa?
Çevresinde ne onu ne de onun açlığını gören-duyan yoksa!
Bir insan var iken her şeyi kaybettiğinde ne yaşar!
Veren el iken alan el olmak psikolojisi nasıl bir şeydir?
Açlığın hissettirdikleri vücudu yıkarken ne kadar aç bekleyeceğini bilmeden sabretmek nasıl bir acıdır?
Tüm bunları yaşayan aç bir insanı aldatmak ve onu oyuna getirmek nasıl bir insanlıktır?
Tüm bunlar nereden mi çıktı? Köyde ziyaret eden şirin pisi pisi o gün o kadar açtı ki yanan ateşe girmeyi göze alıyordu açlıktan … çevremde o kadar dört dönüyordu ki üzerine basmamak için büyük çaba harcadım. Açlık her canlının çetin yaşam mücadelesi - ne kadar bolluk içinde olursak olalım - unutmamalıyız ki tüm kaynaklar kıt! Oksijen- su-toprak tüm kaynaklar…
Sevimli kediciğin açlığı, şubat ayında 11 ili vuran depremin insanlığı da ne kadar yıkıcı sarstığını hatırlattı.
İnsanlığımız da o betonların altında can verdi. Can veren nice insanımızla beraber kalbimizi paramparça eden insanlık dışı o davranışlara şahit olduk!
Evleri ağır hasarlı insanların o haldeki yuvalarına hırsızlar dadanıp o yıkıntıda ne kaldı ise soydu … kredi kartları, kablolar, kameralar, ziynet daha neler neler!
Sahi, insanlık nerede?