yıllardır hayalini kurduğun evdeyim yine
adım atalı tam iki saat
kırk bir dakika oldu
ıssız anılarla dolu içi
bense oldukça müsterih
zira sildim her şeyi
duvarlardaki el izlerini
mutfaktaki kızartma tavasını
sehpanın üzerindeki mor küllüğü
geriye kalan şey
şu karşımda duran
paslanmış piyanonun sesi
bir de şakayıklarım
bir de ne yaşamış olursam olayım
içimde ebediyen beslediğim umudum
sana ait tek şey bile
kalmadı artık
ne bu evde
ne küllükte
ne de
ruhumda.