Muhabbet, "Hub(Sevgi)" kökünden gelir; sohbet ile arasındaki fark, karşılıklı kabullenme demektir. Göğüs genişler, fasıl sonunda kendini hafiflemiş hissedersin.
Yayınlandı
Muhabbet, "Hub(Sevgi)" kökünden gelir; sohbet ile arasındaki fark, karşılıklı kabullenme demektir. Göğüs genişler, fasıl sonunda kendini hafiflemiş hissedersin.
Melike Baran
2024-11-01T14:59:40+03:00Çok dokunaklı bir betimleme oldu.
İki elini o nehre daldırıp ellerine baktıktan sonra o nehri görebilmek, herkesin harcı değil.
Görebilene denk gelmek, paha biçilmez iken; göremeyene denk gelmek, zehir gibi...
Sanator Bey
2024-11-01T13:15:05+03:00Akıp giden nehir gibidir anlamak, insan o nehri elleriyle tutmaya, engellemeye çalışır beyhude. Akan nehir asla durmaz. Halbuki insan, o nehre iki elini bir kere daldırıp, çıkarması ve ellerine bakması yeterlidir. Artık o nehri ellerinde görür. Görürse anlar, görmez ise gözlerinden yaş gibi akar, ağlar.
Melike Baran
2024-11-01T12:43:42+03:00Öyle güzel, öyle değerli satırlar ki...
Ve derin bir idrâk gerektiriyor. Anlamayanlar ne yazık ki dediğiniz hâllere bürünüyor.
Her duygu, engin bir deniz... Hakîkaten “Anladım.” diyebilmek için anlamak eyleminin içindeki o ‘ân’ı bizzât yaşamak yani; yaşanan duygu her ne ise yaşandığı ânın içinde olmak, onu iliklerinde hissetmek ve o duygunun âteşinde yanmak gerek. Çünkü âteşinde yandığın duygunun sâkini, yanmadığın duygunun misafirisin.
Sanator Bey
2024-11-01T12:13:31+03:00Mevlana, Şems'e 1. mektubunu bitirirken der ki;
Çöldeyim, susuzum,
Kuyularda yusuf’um,
Sözlerin bana züleyhâ,
Ateşlerde ibrahim’im,
Gözlerin bana derya,
Sancılar içinde meryem’im,
Bakışın bana İsa,
Yaralar içinde Eyyub’um,
Hasretin bana şifa,
Ölüler içinde bir ölüyüm,
Ellerin bana musalla..
Avam iftira edip durur bu muhabbet fedailerine; çünkü insan anlamadığına ya düşman olur, ya dalga geçer.
Melike Baran
2024-11-01T10:09:22+03:00Kendini hafîflemiş hissetmek ve berâber demlenmek...
Böyle muhabbetlere denk gelebilmek, muazzam şey.