bu mutluluk göz ardı edilesi değil

belki düşününce bulunmayan

eril bir kadın tavrıyla hiç görülmeyecek

bulutlu bir sonbahar gibi gelip

velut bir tanrı şakasına dönüşen

yıllarca birikmiş bir tutam hazzı

münbit bir Anadolu merasına gizlemiş

şehirde akustik nizamın derdiyle

tertipli yalanlara meyletmiş

bu sevinci çıplak bir narayla kutsar


ya da içsel paradoksunu hayatının edincine mıhlayıp

kalbindeki-ara ara-cızırtıya kulak asmayan

hiç izlenmeyecek bir çit sarmaşığı

umursanmaz yaban havucu otu

edasıyla geçenlere aldırış etmeden

kirli bir ırmak gibi çağıldayacak

sessizce mustatil bir hezeyana mahkum

bir dramı meva addedip baş tacı yapar