Dilinin ucunda suskunluklar saklı şairin

Acıyorum bütün uslanmışlıklarına

Pas değil kömür değil, us değil gizem değil bulduğu

Bulduğu yalnız bulunmayan habercisi

Bir katlı kupür iç cebinde

Yitirilecek kadar bile bulunmayanın sırrına ermek

Ve bütünüyle yitirmek yitirilmeyecek olanı

Bütün kavrayışlardan uzak bir düşüş bu

Benzemiyor mevsim geçişindeki vedaların hiçbirisine

Rüzgarların bağrında bulutlara ulaşıp

Hoyratça fırlatılan yasal bir meyvedir aksinde suyun

Renk diye bütün görüp bildiği

Dikenleri öpmekle geçmemeli bir ölüm

Ki yaşam

Dikenlerce öpülmeye yetecek muktedirlikte de değil

Muktedir olan dikenlerdir çünkü

Çünkü dikenlerdir bir şehrin en eski sahibi

Hevesleri bir kirli gömlek gibi çıkarıp dikenlere asan

Gömleğini bir urgan gibi sarıp

Boynunu bir ağacın dalına astı

Dudakları koynunda tüten şiirleri mırıldanmaktaysa da hala

Gelmedi beklediği

Ve beklendiği beldede artık

Hakkında gelmeyecek denildi