"Bekaret, erkekler arasında bir meseledir, kadınlar bu meselede sadece sessiz birer aracı rolünü üstlenir. Namus gibi, bekaret de sadece erkeklere özgü bir saplantının tezahü­rüdür. Eşitsizliğin, kıtlığın damgasını vurduğu, bazı insanların onur kırıcı bir biçimde başkalarının tahakkümü altında olma­sı yüzünden bütün bir toplumun, tek gerçek insan gücü olan özgüvenden mahrum kaldığı toplumsal yapılarda görülür. Namus ve bekaret kavramları, erkeğin itibarını kadının iki bacağı arasına yerleştirmektedir. Erkek, doğayı hakimiyeti altına ala­rak ya da dağları ve nehirleri fethederek değil, akraba ya da hısımı olan kadınların hareketlerini kontrol ederek ve yabancı er­keklerle herhangi bir temas kurmalarını yasaklayarak statü el­de edebilmektedir."