Hepinizi selamlıyorum. "Mutluluk nedir?" sorusunu kendimce ve düşüncelerini benimle paylaşan arkadaşlarımla birlikte yorumlayacağım. Bugün, düne göre daha fazla arkadaşımla birlikte, bu sorunun yorumlamasını yaptık.


Bana göre mutluluk basittir. Mutluluğu basit şeylerde buluruz. Mutluluk kavramının bana göre en yakın yanıtını ben Henry David Thoreau'nun şu cümlelerinde buldum: Mutluluk kelebek gibidir. Siz yakalamaya çalıştıkça o kaçar. Ne zaman ki dikkatinizi başka şeylere verirseniz ancak o zaman gelip omzunuza konar. Thoreau’nun ilkesine kulak verin: “Basitleştir, basitleştir, basitleştir’’ Mutluluğu arayarak bir sonuca varamayız. Mutluluk, onu düşünmediğimiz anda gelir.


Düşüncelerini benimle paylaşan arkadaşlarımın yorumlarını yazıyorum.


Değerli yol arkadaşım Annabel’in yorumları: Mutluluk nedir? Mutluluk herkese göre değişebilir ama mutluluk herkesin ihtiyaç duyduğu ve yaşadığı bir duygudur. Mutluluk benim için; her şeyin yolunda olması, her şeyin hayal ettiğim gibi geçmesi, bana katkısı olacak insanlarla zaman geçirmek, yeni şeyler öğrenmek, beni sevenlere benim de onları sevdiğimi söyleyebilmek, karnımda kelebekleri hissetmek. Mutluluk, beklemediğin anda karşına çıkabilir. Mutluluk insanı bazen korkutabilir; ya üzüntüye, hayal kırıklığına yol açarsa? Çok sevdiğim bir söz vardır: What if I fall? But my darling, what if your fly? (Ya düşersem? Ah be aşkım, ya uçarsan?) Ne olacağını bilmeden korkmamak gerekiyor ne olursa olsun. Mutlu edecek bir durumla karşılaştığımızda özellikle şansımızı denemek lazım. Hayır dememek gerek.


Sevgili dostum Hasan Can’ın yorumları: İnsan hayatında kalıcı mutluluk diye bir şey yoktur, yalnızca geçici tatminler mümkündür çünkü insanoğlu, özünde arzularına hâkim olamayacak kadar acizdir. Hayat ve insan sürekli devinim hâlinde oradan oraya savrulup durur; acılar çeker, zorluklar atlatır dolayısıyla hayatta kalabilmesi için birtakım engelleri aşması ve sonucunda mutluluğu bulması beklenir ancak bu durum, arzu tatmin edildiği an kaybolur. Kaybolduğu yetmezmiş gibi, saniyesinde bir yenisini doğurur ve insanoğlunun aciz devinimi devam eder. Izdırap insanoğlunun kuralıdır. Buna karşılık insan hayatının mutluluğu, onun neşesi ve zevkleriyle değil, yalnızca keder ve ıstırabın yokluğuyla ölçülür. Fark edebileceğimiz gibi, can sıkıntımızın farkına vardığımız anlar boş zamanlar ve çoğu zaman dertsiz zamanlarımızdır çünkü hayvanların tam tersine, yalnızca hayatta olmak (yaşamak) insan tatmini için yetersizdir. Eğer öyle olmasa can sıkıntısı diye bir şey var olmaz, yalnızca hayatta olmak tatminimiz için yeterli olurdu. Dolayısıyla insan ne olursa olsun kendine aşılacak bir engel veya üzerine düşüneceği bir konu bulur, bunun aksinin iddiası yaşamı reddetmek olur.


Değerli arkadaşım Ceyda’nın yorumları: Öncelikle mutluluk, pozitif olan her şeydir benim için. Stres, kaygı, hüzün gibi şeyleri barındırmamaktır. İnsanız illa ki bu duyguları yaşayacağız ama sevdiğim, sevildiğim insanlarla bu duyguları hiçe saymaktır bence mutluluk. Her şeye, herkese rağmen gülebilmek mesela... Sevdiklerimle huzurlu bir yerde iki kadeh tokuşturmak, eğlenmeye gitmek, gezmek, en önemlisi de özgür olmaktır mutluluk. Özgür olduğum, özgürce yaşayabildiğim her yer benim için güzeldir, mutluluk kaynağıdır.

Net olmak mesela; net olan her şey, herkes, her olay beni mutlu eder. Kafada hiçbir soru işareti olmaması, samimi bir ortam, işte öyle. Benim için mutluluğun tanımı budur.


Değerli dostum Beray’ın yorumları: Mutluluk aslında kendini kandırmaktır. Küçük bir zaman dilimi için kalan bütün her şeyi unutup tek bir güzel şeye odaklanmaktır.        


Değerli arkadaşım Emre’nin yorumları: Mutluluk maddi manevi sıkıntılar çeksen bile, ailen ve sevdiğin insanlarla birlikte en zor günlerinde bile birbirine en güzel şekilde bakabilmek ve en zor gününde bile sevdiğin kişiyle bir ömür aşkla yaşayabilmek, en ufak şeylerden güzel şeyler çıkarabilmektir.


Sevgili dostum Öykü’nün yorumları: Mutluluk bence biri tarafından sevilmek ve seni mutlu eden isteklerini karşılayan her şeyi, seni sevenlerle paylaşabilmek demek. Mutluluğun birçok faktörü var; para, mal, mülk bence bunların bir parçası ama gerçekten bunları paylaşabileceğin, heveslerini anlatabileceğin insanlar olmadığında hiçbir anlamı kalmıyor. İnsanın kendini tatmin etmesini sağlayan her şeyin bir odada olduğunu düşünürsek, o tatminiyeti anlayan ve düşünüp yanında olan insanların, o odanın kapısının anahtarı olduğunu söyleyebiliriz bence; aksi hâlde ne odanın içinde sonsuza kadar kalan bir insanın mutluluğu daim olur ne de dışardan izlemek zorunda kalanların.


Değerli arkadaşım Aysun’un yorumları: Mutluluk bence, bir anda sebepsizce gelen gülümsemedir.


Arkadaşlarımın yorumları bu şekildeydi. Onlara sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum. Mutluluğun tanımını naçizane yapmaya çalıştık.


Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.


Sevgi ve saygılarımla… 


Yorumlarınızı bekliyorum.