Mutsuz olacak çocuklar, sofralara oturtmayın 

Bilmemek nedir, bir olmak iyidir 

Anmamak sofra bezi altında

Dökülebilmek kırıntılarıyla ekmeklerin

Bayat sabahlarında

Özlememek dumanı üstünde ağzının dahi yanmasını 

Ya da üflemeyi öğrenmek kardeşin uyarmadan seni 

Bilmek şimdi tüm bunları, tekrar yaşamak isteği

Paylaşmak ve tabaklar boşaldıkça huzura dolmak 

Dizinin değmesi yanındaki telaşlı nefes seslerine 

Ritmini bulmak beraberce yaşamanın 

Serpilmiş acılar, ayva reçeli, tuzu alınmış sohbetler

Dolmak umuduyla bırakılmış öpüşmelere hasret boş bardaklar 

Haşlanmışında bile

Anneannenin, içmem onsuz dediği, siyah filiz olabilmek

Ve süt yolunda toplanmış gelincikler 

Yutkunmalara eşlik etmeye çalışma cesareti

Gazete kupüründen yalanlara inanmak

Söz’le başlanan gelecek zamanlı çekimlere kanmak

Belki biraz da yağına bulaşmak

Sıcak bir gözlemede aranan ten tene kavuşmak

Çarpışan yürekler, uzanan kollar... Öğündüğün kaosunda tek vücut olmak

Tavanın sünnetliğinde iki lokma mutluluklar 

O yesin diye en güzel yerini ayırmalar

Gözünü dahi değdirmeden 

Sessizce, sana diyebilmenin dilini bellemek...

Büyüdün mü kurulmayan sofralar 

Vaktidir yaşamak

Demini almadan oturmalar

Diyorum ya işte 

Bilmemek tüm bunları, iyidir

Mutsuz olacak çocuklar, sofralara oturtmayın.