Evvela kendimden başlayayım söze. Ben bir hanımın evlatlığıyım; kendi sazında, kendi sesinde… Ağızdan ağıza bir laf dolanır durur bizim evde: O geliyormuş bir ipek mendil ve bir çift siyah gözle. Ahalinin kalbi kıpır kıpır, evde hazırlıklar, getir, götür... Ah dedim nedir bu zatı muhteremin ismi, anlatmaya başladılar bu insan kılığındaki huriyi. Dediler ki Nazenin’dir ismi, dedim ki o vakit pek kırılgandır bunun cismi. Dediler ki güller açar eve girdi mi, dedim zannımca pek iyiymiş gübresi. Onlar söyledi, ben dinledim. Aman efendim Nazenin pek akıllı, pek sinsi, sevdirmiş herkese kendini. Analığımın dizinde ben, dilinde Nazenin. Geldi çattı Nazenin saati. Açıldı kapı, girdi Nazenin içeri. Nazenin peri kızı, güller şahı Nazenin. Kısar gözlerini gülümser, tutar ipek mendili o nazenin eller. Aman dedim gözlerime kapan, kapan, yoksa bu kalp o gözlere secde eder. Araladı dudaklarını, saçıldı dilinden sözler. Nazenin dedi büyüklerime hürmet, dostlarıma sevgiler. Nazenin dedim, bir kalbe kaç arşın sevgi girer? Nazenin dedi, sizlere kavuşmayı bekledi nice mevsimdir bu gözler. Nazenin dedim, onlar nasıl gözler, sanki göğsümde kuş kafesler…
Nazenin
Yayınlandı
Emre UYSAL
2022-10-18T20:05:49+03:00Sayenizde oldu bunlar :) ben de teşekkür ederim
Bedriye Akıcı
2022-10-18T15:30:48+03:00https://bubisanat.com/@cikansokak
Nasıl mutlu oldum bilemezsiniz, ağzım kulaklarımda okudum yorumunuzu.
Emre UYSAL
2022-10-18T03:24:59+03:00Bu günlük olmamış, harika bir şiir gibi olmuş adeta. Hayatımda böyle güzel akıp giden tek tür, tekerlemelerdir herhalde. Abartıyor muyum diye düşünüyorum, nesnel bakıyorum yazınıza, yok vallahi abartmıyorum. Bir nefeste okudum. Her cümle cümlesini kovalıyor, her kelime bir sonrakini iple çektiriyor. Ellerinize, gübrenize sağlık.