Nazım’ın evinde şimdi

Gece yarısı sularında,

Nazım’ın bulutları buyur ederken beni içeriye

İlk yüksek girişli tavanı, evin geniş pencereleri ve çınar ağaçları karşıladı beni.

Acaba Nazım ne düşünmüştür buralarda…

Lenin’i mi, sosyalizmi mi yoksa o güzelim hakir memleketini mi?

Piraye ile kavuşmuş mudur bu odalarda,

Ya Mehmet’ine kış gecelerinde geniş pencere diplerinde, hangi masalları okumuştur?

Odalarında, misafir gibi dünyayı davet ederken

Hangi umutlu şiirleri yazmıştır bizlere,


Bahçedeki çınar ağaçlarını kendi elleriyle mi dikmiştir,

Yere düşen cevizleri yumruğuyla kırarken;

İsim vermiş midir hep orada olacak ağaçlara?

Bu geniş bahçenin bir ucundan bir ucuna giderek; hangi yaprağını okşamıştır,

Hangi İstanbul’u izlemiştir buradan?

Vapurların bacasında yanan ellerini, hangi vatan toprağında söndürmüştür.


Haydarpaşa Garı'nda oturup

Memleketimden İnsan Manzaraları'nı mı düşünmüştür evden her çıktığında

Ya Piraye pazar için tutuşturduğu eşyaların yanına almış mıdır gizli gizli ince çorap ona,

Ufak Mehmet’inin dişine göre meyveleri yetiştirmiş midir bu İstanbul’da?


Halkımıza o geç gelen özgürlüğü,

Kesin hakkı olan hürriyetini!

Filesine koyup

Bu ufak evin bahçesinde, insanlarına bir bir sunup

Hep bir ağızdan özgürlük türküleri söylemiş midir?