Kimsenin bilmediği bir şey biliyorduk.

Birbirimizden bile saklıyorduk bu sırrı,

İşte biz, bir şey bulmuştuk seninle,

Ulu orta değil, çok tenha bir yerde.

Bir şey ki, yalnızken göremediğimiz,

Öyle bir şey ki,

Yalnız beraberken hissedebiliriz.


Kimsenin bilmediği bir dil biliyorduk.

Konuşuyorduk, kimse anlamıyordu bizi.

Zaten anlasınlar istemiyorduk.


Kimsenin bilmediğini bir biz biliyorduk.

Eğer yeterince uzun bir gün geçerse elimize,

Ben varken o kadar içmeyeceğinden söz etmiştin

Bense sarhoş sayılırdım zaten,

Sen kayan bir yıldızı tutunca kendimden geçmiştim.

Güneş tıpkı bir anne gibi etrafa göz kulak olurken,

Sonra sen beni kaldırmayı düşünürken dansa

Yıldızımızı tutup soğuk bir yere koymuştuk.


Şimdiki zamana geçmek ne acı!


Şimdi kimsenin bilmediği bir geçmiş biliyoruz.

Şimdi dilekler hat'rımda, tıpkı bir lanet gibi.

Meğer o vakitler hiçbir şeyden anlamayan iki çocukmuşuz

Kaybettik, biliyorsun.

Gökten çalabilmeye maliktik meçhul bir sihri,

Şimdi ac'ziyetimiz malum, onu yerde kaybetmekle.


Şimdi kimsenin bilmediği bir kayıp biliyoruz.

Sahip olmanın verdiği gücü kaldıramayanlar üzülmezler yenilince.

Eksilmek, az olan için kayda değerdir.

Ben, belki de hiçbir şeyim olmadığından,

Ben işte bazen,

Nutkum tutulmuş gibi kahroluyorum.

Uzun zamandır ilk defa bu kadar dürüst konuşuyorum.


Şimdi kimsenin bilmediği bir savaş biliyoruz.

Şimdi muhtemelen sen,

Savaşmadığı için kayıp da etmediğini düşünen,

Bir çocuksun hâlâ.


Şimdi kimsenin bilmediği bir ganimet biliyoruz.

Anımsıyorum bize bir şey verilmişti,

Biz bir şey alabilmiştik bu hayattan,

Bizden her şeyimizi almayı kanunlarına başlık etmiş bu dünyadan,

Tutup bir şeyler koparmıştık.


Şimdi kimsenin bilmediği bir alışmışlık biliyoruz.

Gökyüzümüz herkesinki kadar mavi,

Acılarımız her insanınki kadar hafif,

Ama şimdi mutluluk da kalbimizi ağzımıza getirmiyor.

Kimsenin getirmediği gibi.


Birinci tekil kişiye geçmek ne acı!


Şimdi kimsenin bilmediği bir özlem biliyorum.

Seni yahut seninle olan beni değil,

Aslında ben sadece yalnızken göremediğim,

Yalnız biz beraberken görünen o şeyi özlüyorum.

Beni sevmiyor musun demeyi ya da seviyorum deyişini değil,

İnkarları ve birkaç şeyi daha.


Şimdi kimsenin bilmediği bir vazgeçiş biliyorum.

Artık seni ve beni aramıyorum.

Kaybetmeyi göze alan, kazanmayı hak ettiği kadar,

Mağlubiyeti de hak etmiş olanlardır biliyorsun.

Bir mucizeye bile hayretten yoksun bir adamdın,

Ama biliyorsun,

Benim bastırılmış ve saygı duyulmamış,

5 para etmez ve ellerinde paralanmış,

Seni istisna kabul eden ahlaki değerlerim var.


Olumsuz kipe geçmek ne acı!


Şimdi kimsenin bilmediği bir çözüm bilmiyoruz.

Bana kalırsa en doğru bedel,

Başa dönüp o bulduğumuz şeye hiç el sürmemek olurdu.

Bana kalacağını düşünmüyoruz.

Zira bozuldu büyü, kutu kapandı,

Kapılar hep yüzüme yüzüme,

Aynı senin cümlelerin gibi geri dönüşsüz ve soğuk.

Aynı benim gururum gibi.

Bu sefer barışmak için değil, barışmamak için konuşuyoruz.


Çatık kaşlı bir veda.

Demiştim ki en başından beri olması gereken bu aslında.

Soğuk bir selam soğumuş kalpleri tutuşturur mu?

Şimdi herkes biliyor, biz bilmiyoruz.