hani her şeyin mümkün olduğuna inandığımız zamanlarda
bir kuş gibi hafifken içimiz
ısıtırken tüm hücrelerimizi sebepsiz sırıtışlarımız
ve taşarken gözlerimizin parıltısı
hani dudakların daha sıcak
tenim daha ıslak
günahlar hiç yokmuşçasına birleşirken ellerimiz
hani umarken yürüdüğümüz yolların
sonunda ulaştıracağı çiçekli bahçeleri
tüm tökezlemelerin ardındaki düzlükleri
ilerlerken hep aynı sabırla ve ihtiyatla
hani bekleme güzellemesi yaparken onlarca uğurlamaya
sanırken kilometrelerce özlemin son bulacağını
muhteşem tek bir kavuşmayla
ne büyük hadsizlik ki
inandırmışız kendimizi
sonsuza kadar değişmeyeceğine emin olduğumuz şeylerin varlığına…