Son biram,

Bir şeyler söylemek gerek,

Keder dağılmadan başımdan.


Ne çare, anlaşılmamaya?

Ne çare, anlamaya?

Ölüm bile anlamayacak bizi,

Ben olsam ağlardım,

Ölüm, yaşasa,

Ben onu anlardım.


Şimdi unutulmak üzere yaşıyoruz bizler,

Diktiğimiz şu yüce binalar yıkılacak,

Çektiğimiz fotoğraflar,

Kim bilir en fazla kaç yıl daha duracak,

Hikayelerimiz unutulacak,

Üstelik, aşıktım ben en az mecnun kadar,

Yine de unutulacak,

Sahiden yüceltmeye değer ne kaldı ellerimde,

Kurtulabilen kaç şeye sahibim zamanın ellerinden,

Sahi,

Ölüm anlasa da bizi, muaf eylese,

Ne güzel eğlenir gönlüm.


İnsan, insan.

Doğdun, büyüdün, yaşadın.

Geldin de gittin işte, şu halkın dilinde.

Hem büyüdün, hem büyüttün.

Şimdi sorsalar ne anladın diye,

Hiç kıvırma şu dilini,

Hiçbir şey anlamadan,

Halk dilinde;

Geldin de gittin işte.