tanrım havva'nın dudakları

ne mükemmel! parlıyor

ayaklarımda parklar büyütüyor

topuklarımda yanlışlar

küflerimden kurtuluyorum

ve göğe tükürüyor kurnazlığım

kıpkırmızı sular akıyor

dişlenmiş parmak aralarımdan

-parmak aralarımda kendini

beğenmiş büyük kızlar cıvıldıyor

kırılmayan her aynaya

bir çekiç daha vuruyorum

yüzüme bakıyorum hem

de bupburuşmuş yüzüme

ve asfaltı sıcacık caddelerde

beton olmuşlara özeniyorum


-lütfen beni affet anne!


bugün dün olduğumdan

daha az cani değilim

yine de ne

öldürdüm ne de

güldürdüm çiçekleri

sert sıkılmış yumrukları

en çaylak suratlara sürttüm

çünkü öyle lazım gelişler

durmadan çınladı kafamda

kafamda durmadan haksız

galibiyet dürtüleri çınladı

ama inan hiçbir ilgisi

yok seninle ve

hiçbir zaman olmayacak

dudakların hep kusursuz

olmayı dökecek sağ kulağıma


ben belki bir gün

tekrar geçireceğim cinnet

-ayaklarını yalnızca kirletebilir

kitaplarda bahsedilen o

tek taraflı cennet.