Şimdi hangi otobüs kalkıpta gelecek huzuruna?

Hiçbir araç gelmiyorsa eğer sana,

Ne diye öttürür durur kornalarını arabalar?

Ne diye kirletir gökyüzünü dumanıyla?

Nasıl cürret eder, neticesi sen olmayan,

Bir yola çıkmaya, demir yığını arabalar?


Şu yollar, nereye gider?


Kızıyorum! Öfke kaplıyor içimi!

Ne diye çıkmaz sana yollar?

Şu deniz nasıl doldurur bir havzayı,

Sana yüzmüyorsa gemiler?


Senin için pişmiyorsa meyveler,

Sana uçmuyorsa kuşlar,

Ne anlamı var bu anlamsız varlığın?


Şu kainat nasıl doğurur yeni gezegenleri,

Seni aydınlatmıyorsa yıldızlar,

Seni güldürmüyorsa tiyatro,

Seni yazmıyorsa şiirler,

Ne diye varlar?


Ne diye varım ben Tanrım!

Cihanı sarmıyorsa ellerim tek celsede,

Bir hediye bahşedemiyorsam sana nefesimden,

Ölümümde, yaşamımda,

Zerre etmiyorsa nazarında,

Ne diye varım Tanrım ben!?