Birini veyahut da bir şeyi önemsemenin hiçbir faydası olmamıştır şimdiye kadar. Aslında değersiz basit canlılarız; doğar, büyür, kendimizi ve en çok çevremizi tatmin etmek için didinir, çıkmazı görünce çamura yatar, iki üç dakikalık zevk uğruna birbirimizi kırar ve ölüp gideriz. Ölmeden önce nasıl ise ölünce de aynısı olur. Peki bu kadar basitliğin içine onca kargaşayı yerleştirdikten sonra geriye ne kalır? Sadece kendimiz, evet kulağa çok bencilce geliyor, biliyorum. Ama size kötü bir haberim var; ne uğruna savaş verirsen en çok o yaralar seni ve kim senin için savaşırsa o kadar var olur hayatında. Ama üzgünüm, şu zamanda kimse başkası için çabalamıyor. Neden peki? Çünkü herkes nefesini yanlış insan uğruna tüketmiş ve yorulmuş. Bu sebeple, iki yorgun insan karşılaşınca birbirlerinin yanından geçip giderler, bir kez arkalarına dönüp bakarlar ve bir hikâye daha filizlenmeden biter. Unutmayın, biraz daha yorgun olmak öldürmez sizi ama pişmanlıklar ile dolu, hayıflanmalarla geçmiş bir ömür; her zaman daha ıstırap verici olur.