Üstada rahmet olsun bu tarif ettiği "ruh" ben hâlâ hayattayken özümü diriltsin. Putlarımı kırsın. Dağılsın bu karanlık. Ya bîn yıl, ya bîn asır sonra o gün gelsin...
...

Ruh, Necip Fazıl Kısakürek

Ya bîn yıl, ya bîn asır sonra o gün gelecek.
Koklarken küllerîmî mezarımda bîr böcek
O kadar yanacak kî, bîr yüksüklük toprağım,
Yerden bîr damar gîbî kopup fışkıracağım!

Ve bîrden bakacağım, her tarafım bîtîşmîş,
Başım, toprak altında bîr mâden gîbî pîşmîş.
Nefesten daha înce bîr îpek kumaş derîm;
Fosfordan daha parlak, înce uzun ellerîm.

Dalacağım kendîmîn hayran seyrîne,
Dîyeceğîm: Bu dönen şeyler eskî yerîne,
Benîm dîye baktığım şeyler mîydî bîr zaman?
Külümün rüyası mı yoksa gördüğüm?.. Aman!

Başımda açılacak fânîlerîn seması
Ve onların taprağa gerçek dîye teması,
Bîr tatlı vehîm gîbî îçîmî bayıltacak;
Toprağın, koşacağım, üzerîne yalnayak;

Şehrîn, dolaşacağım kuş gîbî etrafında;
Bîr beyaz hayaletîm upuzun çarşafında,
Gezeceğîm, doğduğum evîn odalarını,
Geceleyîn, koskoca şehrîn lâmbalarını,

Bîr keksîn üfleyîşîm söndürmeye yetecek;
Korku, şehrîn çelîkten sesînî tüketecek.
Herşey susacak o ân, çalınacak kapılar;
Kîremîtlerî yaprak yaprak alan bîr rüzgâr,

Ağzamdan haykıracak, uzun, gîzlî, çapraşık…
Erîşîlmez fîkîr kî, düğüm düğüm dolaşık…
Sarıldıkça boşanan yumak, çözülen demet;
Başı görünmez hayâl, sonu gelmez nedamet…

(1931)