Neden vaktimin bir kısmını ayırabileceğim bir çok uğraş varken yazıya ayırıyorum? İnsanın her davranışı, her yönelişi, her bir konuşması kendi düşüncelerini, kendini onaylatmak için değil midir? Belki ben de vaktimi ayırdığım şeyin, kendim için ifade ettiği anlamı sizin onayınıza sunmuş olmak için yazıyorum. Belki de her bir beğeni bildirimi, vaktimi ayıracağım diğer şeylerden daha önemli bir şey, yaptığımın onayını bana verdiği için beni mutlu ediyordur.


Adil şartlarda dünyaya gelmiyoruz ve sorunlarla boğuşuyoruz. Yaşadığımız sorunların kendimizle alakalı olduğunu düşünüp kaygılanıyoruz, sıkılıyoruz, bunalıyoruz, kendimizden uzaklaşıyoruz. Halbuki biz, önceki nesillerin çözümleyemediği toplumsal sorunların bir sonucuyuz. İşte tam da bu tespite olan inancım gereği burada yazıyorum. Çünkü çektiğim sıkıntıların bana ait olmadığını, bir parçası olduğum toplumumun farkında olmadığı, görmezden geldiği ve üzerine konuşmak istemediği şeyler olduğunu biliyorum.


Ben, çocukluk travmalarına sahip olan bir babanın oğluyum.