istemiyorum gittiğim yolların farklı bir şehre çıkmasını,

istemiyorum geçmişe takılı kalıp hayatımdan bıkmamı sağlayan nedenleri sorgulamayı,

istemiyorum kendimden kaçtığım günlerin yüzüme vurulmasını,

istemiyorum daha fazla ruhumun ellerimi bırakmasını.

soramıyorum merdiven başında bekleyen beyaz elbiseli adamları,

aramıyorum da artık hayatın mânâsını,

hiç bitmeyecekmiş gibi gelen uyku saati,

ve gecelerin başında bekleyen duvarın sesleri.

ufuklarda görünen çizgileri yüzüne mi benzettim?

bu sefer ruhunu pamuk rengine benzetmişim.

sararmış resimler, solgun dudaklar ve yüzün.

olmayacak hayale tutunmanın gelecek mi sonu?

sallantı, raslantı ve yıkık duvarlar,

ruhumu özlediğimde, seni aradım.

ay ve gökyüzünün altında,

olmayacak hiçbir sefer buluşma.