Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi'ni okuyup beğendiyseniz bu kitap size çok iyi gelecek. Güzide Sabri Aygün'e ait ne kadar kitap varsa temin ettim. İncelenmesi gereken bir yazar.


Kitabın adında da anlaşılacağı üzere romanımız Nedret karakteri üzerinden devam ediyor. Kitap Fikret'in (Nedret'in ölen annesi, Nejat'ın yasak aşkı) ölümünden 18 sene sonrasını anlatıyor.


Bildiğiniz üzere Nedret'in babası Sait çok varlıklı bir adamdı, ve tek mirasçısı Nedret kalmıştı. Çiftliklerine veraset davası açılıyor. Sait'in odacısı Veysel Baba bir avukat buluyor. Bu avukat Nejat'ın oğlu Nihat olduğunu anlıyoruz. Veysel Baba ile Nihat'ın konuşması esnasında Nihat, Sait Dayısını tanıyor. Nihat eve geldiği sırada bu olayı Nihal (kız kardeşi) ve Nejat'a anlatıyor. Nejat kıpır kıpır oluyor. Ve hemen çiftlik evine gidiyor. Bu kadar ilgiye bir anlam veremeyen Nihat ile Nihal babaları mutlu diye ses çıkartmıyor.


Şimdi burada bütün romanı yazabilirim. Bilemiyorum gerçekten. Tekrar söylüyorum beni bu iki eser çok etkiledi. Nedeni de bilmiyorum ama bilmek de istemiyorum.


Nedret ile Nejat Çiftlikte adeta baba kız oluyorlar. Tabii Nedret, Nejat ile Fikret'in yasak aşkını bilmiyor.


Mualla(Nihal'in görümcesi) ile Nihal çiftliğe geliyorlar. Daha sonra da çiftliğe Nihat geliyor. Bu arada Avukat Nihat Mualla'ya aşık. Nejat ise kendi görüşü olarak Nedret İle Nihat'ı evlendirmek istiyor.


Ancak olmuyor. Nihat, Fikret ile Babasının yasak aşkından ötürü annesinin ölümüne ihanet edeceği için bu namzete yanaşmıyor.


Nejat da Kenan'ı buluyor( Nihal'in süt kardeşi) Nedret ile Kenan'ı evlendirmek istiyor. Muallaya çok karşı olduğu bilinen Nejat onu şımarık biri olarak görüyor.


Mualla ile Nedret çok zıt karakterler. Ve de bu zıtlığın değişimini Nihat'ın aşka bakış açısından anlıyoruz.

Kitap bu sefer mutlu sonla bitiyor. Kendimi bıraksam sabaha kadar yazarım :)


Sizlerden ilkokul öğrencisi gibi özet yazdığım için özür diliyorum. Lakin bu kitaplar var ve basılması çok güç. Eğer biz talep gösterirsek daha 1900-1950 arası kim bilir daha kaç roman ile karşılacağız. O yüzden ne kadar çok yazarsam illa ki birisi görecektir diye umut ediyorum.