Nefessiz de doğar insan.
Nefessiz de bu dünyayı öğrenir.
Nefessiz dolaşır sokaklarda.
Nefessiz ister isteyeceği şeyi.
Bunu anlamak için nefes alırız biz, nefessiz de yaşanabileceğini bilmek için.
Bir nesne gibi yaşamalı.
Gelip geçen merak etmeli.
Nereye götürürlerse oraya gitmeli.
Belki bir evin kapısını açmalı.
Tutulacak bir kalem olmalı.
Duvar olmalı bazen.
Bir nesne gibi yaşamalı.
Nefes aldığını hayata duyurmamalı.
Nefes aldıkça bir çeşit yük de alınır. Bu yüzden bir nesne seçmeli kendine, onun gibi yaşamalı.
Diğer varlıklara da yaşama şansı verilmeli.
Biraz da onlar bu yükü çekmeli.
Onları insan yapmalı.
İnsan olmanın yükünü yaymalı.
Dağlar iç çekmeli, rüzgar ağlamalı, deniz sevmeli.
Resim: Edvard Munch, 1893 (Celine Symbiosis)