Kadın yorgun. Usanmışlığın verdiği yorgunluğu atamıyor üstünden. Kalamadığı gibi gidemiyor da. İleri ya da geri bir şekilde katedilmesi gereken o yolda bağdaş kurup tüm yorgunluğuyla oturuyor.


Adam çaresiz. Kırdıklarının bilincinde, tamir edemediklerinin yetersizliğinde bir fırt daha çekiyor sigarasından, hemen kadının arkasında nehre öylece bakarken.


Kadın adamın önünde iki kolunu dizlerine bağlayıp oturmuş, adamın baktığı noktaya bakıyor. Birbirinden habersiz aynı noktada farklı kederlere dalıyorlar. Kadın adamın hemen arkasındaki varlığından güç alırken aynı zamanda zihninde onsuzluğun hayaliyle acaba ne yaparım ihtimalleriyle savaşıyor.


Adam korkuyor. Ya giderse diye başparmağıyla iyice dişlerinin arasına yerleştirdiği sol yanağını iyice ısırıyor. Ödü kopuyor adamın. Gitse de kal diyecek cesareti yok biliyor. Kadının gitmesinden çok kal diyemeyeceğini bildiğinden midir sol yanakla beraber oracıkta parçalamak istiyor kendini.


Kadın farkında. Daha da çekiyor kendine doğru dizlerini. Teselli edilesi yanının teselli edilmeyeceğini bildiğinden daha çok sarmalıyor kendini. İç çekerek nefes alıyor kadın.


Adam dayanamıyor. Hiçbir şey söylemeden kalkıp kadının yanına oturuyor. Ağzını bıçak açmadan sonraki hamlesini öngöremeden bir anda kanadının yanında buluyor kendini. Kadının iç çekerek aldığı nefes adamın ciğerlerini parçalıyor sanki. Kadının nefesini duyuyor adam. Dünyadaki tek ses kadının soluk alıp verişiymiş gibi kitleniyor bu tempoya.


Kadın nehir gibi sakin. Adamın varlığıyla tüm ihtimallerin canını okuyor içinden. Nefret ettiği sigara kokusunu duyumlamak için daha derinden alıyor nefesini. Kalbinin ritmi sırtını parçalayacak gibi hızlanıyor. Adamın yanındaki varlığını en iyi sıfatlarla içindeki mahkemede savunmaya başlıyor.


Adamın yanaklarına yaşlar düşüyor. Kadına belli etmeden içine çeke çeke ağlıyor. Affet diyememenin ağırlığıyla koca cüsseli adam küçücük kalıyor kadının yanında. Lanetler okuyor taş kalbine, bıçak açmayan ağzına. Kadının rüzgarla beraber kendisine doğru savrulan ince saçlarına tutunmak istiyor adam. İncecik saçlarla hayata bağlanmak istiyor yeniden.


Kadın sayısız kere akladığı adamı yine beraat ediyor. Ne yapacağım diye kıvrandığı ihtimallerin hepsinden kurtuluyor verdiği kararla. Yola ne pahasına olursa olsun nasıl devam etmek istediğini bilmenin kararlılığıyla dönüp sağ omzundan adama bakıyor. Adamın nemli yüzüne bakıp şaşırıyor kadın.


Adamın atardamarı coşkuyla atıyor boynundan. Hızlı hızlı nefes alıyor. Sigaranın ucundaki biriken kül bu tempoyla yere düşüyor. Düşünmeden bakıyor kadının yüzüne sonra. Kırık bir gülümsemeyle teselli buluyor adam. Adam elini büyük bir istekle ama yavaşça kadının omzuna koyuyor.


Kadın hadi dercesine kalkıyor oturduğu iskeleden. Sessiz bir anlaşmanın ardından kadın önde adam arkada nehir yolu boyunca yürüyorlar.