There İs A Ghost (Marianne Faithfull, Nick Cave)

Bu şarkı içerisindeki gerginliği sonuna kadar yaşatıyor, tuhaf olan ise seni bunun içine çok rahat bir şekilde çekiyor olması. Arka fondaki piyano sesi büyük bir boşluğa düşürüyor. Sanatçının sesi ise büyük bir çaresizlik içerisinde olduğu hissiyatı uyandırıyor.



Sineva - Azure (Maria Neykova)

Bu şarkıyı yeni keşfettim. Hüzünlü bir söyleyiş stili var sanatçının. Sanki bir şeye ulaşmaya çalışıyormuş da önündeki engellere sürekli takılıyormuş gibi bir izlenim yarattı üzerimde. Şu sıralar sıkça dinliyorum.

Develerle Yaşıyorum (Gaye Su Akyol)

Zaten Gaye Su'yu bilmeyenler yoktur, varsa muhakkak dinlesin. Önceden isminden dolayı drill, trap tarzı söylediğini düşünüyordum. Alakası yokmuş. Kendisinde çok sağlam bir Sıla, Cem Yılmaz -kendisi şarkıcı olmasa da birçok söylediği şarkı vardır- karışımı bir stil seziyorum.



İn This Heart (Sinéad O'Connor)

Spotify'da rastgele karşıma çıkan şarkıyı Peaky Blinders 6. sezonda dinlediğimde gözyaşlarımda hareketlenme olmuştu. Tuhaftır ki diziden önce dinlediğimde öyle bir his uyanmıyordu içimde. Diziden sonra her denk geldiğinde ufak çaplı bir duygusal kriz yaşıyorum.



Adore (Savages)

Bu şarkı kadar havalı çok az şarkı biliyorum. Kulaklıkla dinlendiğinde daha büyük bir tesir yaratıyor. Yine kendilerini Peaky Blinders dizisinde gördüm ve hemen favori listeme ekledim. Özellikle "I adore life, Do you adore life? I adore." kısmı kararsızlığını ve bir sonuca varamamasından ötürü isyanını dile getiriyor gibi hissettim. Çok güzel parça.

Manifest (Da Poet - Kayra)

Müzik, sözler başlı başına bir enerji kaynağı. Özellikle Da Poet'in kısmını tekrar tekrar dinliyorum. Bu şarkıyı dinleyip de kafa sallamayan insan çok nadir olacaktır diye düşünüyorum. "DP - K bizim gelecek!"



Korkularla (Farazi)

"Kaypak bir kavramdır suçluluk, sınırları kesin belirlenemez. Biraz da bize kalmış, vicdan meselesi. Kendimizi suçlu hissediyorsak, suçluyuzdur."

Skitiyle giriş yapıyor parçaya. Rap aleminin en iyi beatmakerlerinden biriyle karşı karşıyasınız. Kullandığı samplelar; dizilerden, filmlerden aldığı skitler hepsi birbirinden şaheser. Çok teknik ve işini ustaca yapıyor. Sözler akıp giderken de çok hoş ama ben sadece enstrümantal da dinliyorum.

Mountain Sperrins (Rain Lab - Da Poet - İdil Meşe)

Alt yapı, müzik, solist, hepsi birbirinden harika. Müzik Da Poet'ten, sözler ve solistlik İdil Meşe'den. Rain Lab zaten onların kullandığı isim. Müzik "Ben görebileceğiniz en dominant müziğiyim." diyor adeta. İdil Meşe de klipte bunu jest, mimikleriyle onaylıyor sanki. Daha çok parçaları var bu ikilinin ama favorim kesinlikle bu.

Creep (Scott Brandle's Postmodern Jukebox- Haley Reinhart)



Duyduğum en güzel Creep yorumu galiba bu olabilir. En baştaki naif girişten sonra gelen sertlik, yükseliş ve şarkının sonuna doğru tekrarlanan düşüş ve tekrar yükseliş... İlk dinlediğimde neye uğradığımı şaşırdım. Çok büyük duygu geçişlerine sebep olan bu şarkıyı yakın bir zamanda keşfettim ve hala dinlemeye devam ediyorum.

Nightbook (Ludovico Einaudi)

Enstrüman dinlemek isteyenleri de buraya alalım. Birçok enstrümanı barındırıyor içerisinde bu şaheser. Zaten Ludovico Einaudi'nin olduğu bir parçada bundan başka mümkün olacak bir şey de gözükmüyordu gibi. Her dinlediğimde bir kovalamacanın içerisinde buluyorum kendimi ve sanki hep yakalanacakmışım gibi hissediyorum. Sonuna doğru yakalanıp şans eseri tekrar kaçıyormuşum döngüsüne giriyorum.

(Bonus) Herhangi Biri (Oldeaf, Savai)

Bunu da eklemesem olmazdı. Çünkü Savai benim dinlemekten en keyif aldığım sanatçılardan birisi. Hızına, flowlarına yetişemiyorum. Yırtıcılığı damarlarımda akan kanı sanki dışarı çıkmaya teşvik ediyor gibi. Kendisinde MF Doom söyleyiş stili seziyorum. Dinlemek için çok fazla tercih edilecek bir stili olmadığını biliyorum, zaten az dinleniyor ama böyle parçalar dinlemeyi sevenleri de düşünmek istedim.

"Beni yüksekten bırak inişimi seyret

'Yerin hep baki.'

Moruk buna inanışım seyrek.

Neticede bariz birileri kolunuza daha iyi değnek."