Bir ağacın altında oturuyorum. Kafamı kaldırıp öten kuşlara baktığımda, dudaklarından dökülen sözler geliyor aklıma. Her söylediğin kelimede bir kuş sesi, kanat çırpmalarını izliyorum. Her çırpmada bir ses, bir duygu silsilesi birinin ötekine kanat çırpmasını, beni kollarına aldığın zamana benzetiyorum. Sonra seni beklediğim yerde duran adama benzetiyorum kendimi. Her bekleyişte bir umut, bir beklenti olur ya hani. Beklentisiz bir umut kaplıyor bu kez her yanımı. Bir ağacın altında beklentisiz bekliyorum seni. Bir ağacın altında beklentisiz özlüyorum. Nerdesin?