ışıkları kapat, alnını soğuğa daya
eline öğret ekmek tutmayı
mesaiye dayan, sevmediklerine değil
neslihan’ı dişlerinle taşlama
uçuşan beyaz vadi kırgınlıkları
mahzun gözlerin
hiçbir şey yapmamış gibi
içinde büyüyenlerden
dillerin kanıyor, boğaz ateş
kelimeni kendinden değil
neslihan’dan sakın
ölümler aynalara değiyor diye
korkuyor sanma
kendini yargılarken, ayakta bekletip yol ararken
azaltıp, çoğaldın sanarken
veda dediğinde ağlıyor sanma
kendin sanıp, ateşle korkutma
tüm küllenişleri ezbere biliyor neslihan
acıları doğurgan diye sitem etme
nefretinden erittin demirleri
sistemlerinle dondurdun lavları
doğrucuymuş bakışlarını çek
gerçeğini görüyor neslihan
sandın ki, tıraşından memnun değilsin
yediğinden, içtiğinden
sevildiğinden memnun değilsin
neslihan anladı ki, ondan memnun değilsin
kendini kandırma
mümkünse neslihan’ı kandır
ışıkları kapat, iç çekişlerini duvarlara geçir
neslihan’ı dişlerinle taşlama
sevda değil, mermi değil
kıpkırmızı boynu gibi
bembeyaz bir kuğun
vahşi bir ölümsün
neslihan için
al alnını
kanlara
daya.
Kenan Birkan
2023-03-06T04:45:29+03:00Şiir dilinizi çok beğendim.
Madam Bovary
2023-03-05T22:55:48+03:00Yoğun...
Sinyora Senyorita
2023-03-05T22:42:28+03:00Okudukça karnıma ağrılar saplandı. Duygu ne kadar ilmek ilmek işlenmiş.