Kaybedilişin gürültüsü bu

Ama öznesi yok bu fiilin

Öyle bir gürültü ki bu kimse duymuyor, duyamıyor

Belki de duymak istemiyor, bilinmez

Belki de...

Neyse, yorgunum zaten


Bedenimdeki bu sancı varoluşumdan mı?

Evet evet, varoluş sancısı bu, nerede olsa tanırım.

"Olmak" ne ikircikli kelime halbuki

Var'ın olsa akıl almaz sonsuzluk oysa

Yok'un kollarında bir hiç

Sadece bir hiç, susuyorum

Neyse, yorgunum zaten


Özgür bırakıyorum ruhumu bu gece

Zaten ben bırakmazsam o bir yolunu bulur ve usulca terk eder bedenimi, biliyorum

Telaşlanıyorum bir anda, haydi diyorum, haydi kızım son kez

Son kez onar kırıklarını ve daha kalın ör bu kez duvarlarını

Daha kalın ör ki giremesin ruhun bir daha içeri,

ve özgür kalsın bu gece, belki de sonsuza dek

Belki de...

Neyse, yorgunum zaten


Etrafta dolaşıyorum nedensizce

Sonda mıyım? Başta mıyım? Bilmiyorum

Belki de yanlış yoldayım, boş yere debelenip duruyorum.

Belki de bu yolda kendimi buluyorum,

ya da kendimi bana getireni

Belki de...

Neyse, yorgunum zaten.