Sosyal bir varlık olan biz insanlar çoğu zaman toplum içinde, diğer insanlarla vakit geçiririz. İnsanlarla olan münasebetimizi sağlamlaştırmak veya devam ettirmek için davranışlarımıza özen gösterir, belli görgü kurallarına uyarız. Bu görgü kuralları "nezaket", "kibarlık" olarak adlandırılabilir. Fakat nezaket kavramı bu kadar sığ mıdır?


Nezaket, yaşam tuvalini güzelleştiren en canlı renklerden biridir bence. İnsanın kendisine ve başkalarına duyduğu saygıdan ortaya çıkar. Fakat pek rastlanılamaz oldu bu kavrama. İnsanlar diğerlerini pek umursamaz oldular, bencilleştiler sanki. Öyle ki birine kibarlık ettiğinizde dahi yabancı karşılanır oldu. Kibar insanlar yapaylıkla suçlanır oldular. Oysa birine gülümsemek, teşekkür etmek, onu dinlemek, ciddiye almak ne tür bir bayağılık olabilir ki? Ne zamandan beri kabalık etmek ilgi çekici iken, incelik etmek ise müfrit bir davranış oldu? Halbuki, kabalık etmek daha fazla çaba ister. Yorucudur, yıpratıcıdır, insanın ruhunu daraltır.

Oysa insan yaşarken özen göstermeli, yaşamayı ciddiye almalıdır. Bence böyle inceliklerle, tatlılıklarla yaşamak sanatını düzgünce icra edebilir insan. İlla ki büyük oynamamalıdır.


Sonuç olarak, kibarlık etmek gayritabii bir şey değildir veya kendinden taviz vermek hiç değildir. Onu benimsemeliyiz, sahiplenmeliyiz. Yaşamımızı bir tık anlamlandırmak için belki de. Onu eksik etmemeliyiz hayatımızdan.