Nietzsche'de “üstinsan” kendini ve insan doğasını aşandır, insan olmanın esaretinden kurtulan, özgürleşendir. Üstinsan olmak için kişi kendi kaderini yaratır yani bu dönüşüm, bireysel bir dönüşümdür. Üç aşamadan oluşan bu dönüşümün aşamaları şunlardır: deve, aslan ve çocuk.


Dönüşümün ilk aşamasında, yani deve aşamasında kişi, yüklenebildiği tüm yükleri sırtına yüklemelidir yani hayattan kaçmamalıdır. Ölümle, yalnızlıkla, anlamsızlıkla mücadele etmelidir. Bu mücadele kişiye güç ve direnç kazandıracaktır. Böylece ikinci aşama, yani aslan aşamasına geçebilir. Nietzsche, devenin aslan olmadan önce "ıssız çöl"e girmiş olduğunu söyler. Yüklendiği yükler onu hayatı sorgular hale getirmiş, toplumun dışına götürmüştür. Yani erdemi arayan deve varoluşsal bir sancıya tutulmuştur. Deve bu aşamada ya kendi hayatına son verecek ya da özgürleşecektir. Özgürleşme, yani aslan olma adımında toplum tarafından dayatılan gelenekleri ve erdemleri yok etmelidir. Bu gelenek ve erdemleri "ejderha" temsil eder. Devenin görev aşkı ejderhanın karşısında durmasına engel olduğundan deve, aslana dönüşmelidir. Cesaretin, öfkenin simgesi aslan olup gücüne çabalarıyla ulaştığında geleneksel olan her şeyi reddetmelidir. Kendi değerlerini yaratmalıdır. Üçüncü dönüşüm ise ruhun bir çocuk olmasıdır. Aslan, unutmak için tekrar dönüşüme uğramalıdır. Çünkü bu değişimler onun ruhunu karmaşıklaştırmıştır ve bu yüzden zihnini geçmişten arındırmalıdır. Çocuk, hayatla oynamayı seçer. Saf yaratıcılık da buradan meydana çıkar. Çocuk ruhunda birey kendi gerçekliğini kendi istemleriyle yaratır. Böylece kendini aşan ruh, üstinsana ulaşılır ve özgürlüğe kavuşur.  



KAYNAK:

-Nietzsche, F.(2019). Böyle Söyledi Zerdüşt(19). (M. Tüzel, Çev.) İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. (1883)





Yazar: Ece Kocaayan