kendi pilemin katili olmuşum habersiz
tüyemiyorum bu kez, nasipsizliğim merkûz bağrımdan ezrime
içimin avlusuna küf bozması bir mâtemhâne kurulmuş
duvarlarından sarkan halezonlarlarla lanetlenmişim
aslında önce benim göğsümden geçmiş habersiz
hükmünle içimde tepinen sonbahar yarabbi
hükmünle uzayan ücram, azfarımdan toplanan kök yangınım
aslında önce benim içimden geçmiş
izliyorken bizi saçlardan akan ferhaş ve kof
söküleceği kabuğumun beşeremden, soluksuz bir aşk için defaatle
ben toprakmışım, insan olmuşum
utancı, kaçışı ve çoşkusuyla
dalları toprağa, kökleri göğe uzayan bir zeytin ağacından, kelimelere fışkırarak
sonra serilmişim en durgun sulara
girebilsin diye koynumdan içeri tüm sevgi açı nilüferler
ışık kalmamış, ay kalmamış, gök kalmamış şimdi, aşk kalmamış
devirilenler ve devşirilenlerle kurulmuş olunca yürek çadırları
birbirine kenetlenen sorularımız, birbirini boğazlamış
ses kalmamış, koku kalmamış
ben kalmamışım
o kalmamış.
Tutku Silahtar
2023-11-13T14:26:13+03:00Şiirlerinizi çok iyi buluyorum. Emeklerinize sağlık