92, 93, 94, 95… Nefesimin kesilip son kez yükseldiğimi hissediyorum, kopuyorum bu gerçeklikten. 

arkama bile bakmadan kaçar adımlarımla varıyorum düşler benliğime. Korkum var, açarsam gözlerimi tekrardan döner miyim ait olmadığım yere?


Bedenimin istediğim formlara dönüşüp ilk defa hissettiğim gerçek benliğimin mutluluk verici hissi ile yükseliyorum ait olduğum yere.

Düşündünüz belki de cennet mi acaba bahsettiği yer diye, bilmiyorum nasıl düşünüp hayal edersiniz ama değil burası cennet, formlar yok, birinin başka bir cinsiyete üstün gelme gibi bir durumu hiç yok. 

Kendi halinde herkes aynı yerde olup farklı evrende, kendi evrenlerinde mutlu olabiliyorlar. 

Kıskançlık, üstün gelme durumları, tüm o yargılayıcı bakışların hiçbiri yok.


Bu kadar yokun içinde huzurun buram buram kokusu var sadece, saf sevgi, mutluluk, anlamsızlıkların içinde yaratılan anlamlar var. Düşüncelerin özgürlüğü içinde yüzüyor tüm formlar, işlevlerine bile gerek kalmadan düşüncede halloluyor her şey, baskının ve kısıtlamanın anlamları yazmıyor sözlüklerinde, gerek duyulmamış ya da çoktan unutulmuş yaşanılanlar.


Gusu’ya geldi ruhum, evet, Gusu adını verdim bu yere. Siz, kalıplaşıp beyinlerinizin içine girilen basmakalıp cennet tabirini de kullanabilirsiniz ama unutmayın asıl adının Gusu olduğunu. 


Gözlerim kapalı karanlıklar içinde ama buna rağmen görüyorum gerçek ışığı, işliyor ruhuma ince ince, tüm hücrelerime girip unuttukça tekrardan hatırlatmak ister gibi işliyor… Hissetmiyorum artık ıstırap veren dünyanızı, Gusu tüm şefkati ile çekiyor benliğimi. Akan tüm şelaleler ve çıkardıkları sus sesleri zihnimde bin bir çeşitlerini sunuyor. 


Sanırım hissediyorum artık ama kayboluyor tüm o mutluluk verici duygular, nefesimin tekrardan sıkışıp daralışını hissediyorum ve hoşnut değilim bu olanlardan. Hissetmez istemiyorum dünyanın gerçeklik hissini, ruhumun istediği gibi özgürce dolaşmasını istiyorum yalnızca. Hisler uğruna sıkışıp kalmasını özgürlüğünün elinden alınmasını değil…


96, 97, 98, 99 ve 100. Döndüm tekrardan başladığım yere… Sıfırlanmış hissediyorum, hissediyorum, hissediyorum… 


İstemiyorum, hissedip yaşamak istemiyorum…