Saat 07.51. Öztürk, mutfak masasına oturmuş, önünde kahvaltısı öylece dururken tek elindeki telefonuna kitlenmiş şaşkın şaşkın bakıyor. Eşi Asya “Günaydın,” diyerek giriyor içeri, çaydanlığa yöneliyor. Öztürk’ten hiç selam sabah yok, “Şuna bak!” deyip az önce okuduğu haberi aramaya başlıyor.

 

“Nerede o? Buldum. Iıı... Amerikan yetkililer... Kontrol montrol... Iıı... Burayı da geç... Hah! TSİ 06.10’dan beri dünyada herhangi bir ölüm gerçekleşmediği anlaşıldı. Bak! Yüz dakikadır kimse ölmemiş dünyada! Dur, devamını da okuyayım. Bu süre zarfında ölü doğum vakaları ve düşük vakaları da gerçekleşmedi. Son bir buçuk saatte dünya nüfusu yaklaşık 25 bin kişi arttı. Bu durum devam ettiği takdirde yirmi dört saat sonunda dünya nüfusunun 350-400 bin kişi kadar artması bekleniyor. Şu an hamile olan kadınların düşük yapmaması, ölü doğum olmaması ve insanların ölmemesi devam ettiği takdirde, kimse hamile kalmasa dahi, dokuz ay sonunda dünya nüfusu 100 milyon ile 120 milyon arasında bir artış gösterecek... Vesaire... Son bir buçuk saat içinde, bu doğaüstü olgu için pek çok teori üretildi bile. Teorisyenler, inançlarına göre, ölüm meleğinin veya Azrail’in görevine Tanrı tarafından son verildiğini ya da Azrail’in bir şekilde can almayı durdurduğunu savunmaya başladılar. Olaya nispeten daha bilimsel yaklaşan bazı teorisyenler de dünya atmosferine gizemli güçler tarafından ölümü durduran bir gaz salındığını iddia ediyor. Bilim insanları ise temkinli; bunun yalnızca kısa süreli, garip bir tesadüf olduğunu söylüyorlar. Daha şimdiden tüm dünyadaki hastanelerde ciddi bir doluluk başladı... Falan filan. Şu işe bak!”

 

“Bilim insanı ‘garip bir tesadüf’ der miymiş ya?” diyor Asya, tek dirseğiyle tezgaha yaslanmış çayını yudumlarken.

 

“Ne desin? ‘Azrail iş durdurma grevine gitmiş olabilir,’ mi desin? Hehehe. Biri haberin altına yazmış öyle... de! Sen buna mı takıldın?”

 

“Ya, ne bileyim, asılsız haber gibi geldi işte. İnanma hemen... Hangi haber sitesi o?”


“Hepsi. Twitter ana sayfam bunlarla dolu. Baksana dünya gündemindeki hashtag’lere: ‘nodeath’ 340 milyon tweet, ‘whereisthedeath’ 171 milyon tweet, ‘whokilledthedeath’ 60 milyon tweet... Ciddi bu iş.”

 

Asya hayretle doğruluyor, "Allah Allah!" diyor, "Azrail öldü mü yoksa?"

 

"Azrail dediğin ölümün ta kendisi değil mi? Ölüm ölümü nasıl öldürsün? Sen de! Bana bu atmosfere salınan gizemli gaz meselesi daha mantıklı geldi. Illuminati falan..."

 

"Ben inanmıyorum öyle şeylere, biliyorsun."

 

"Ha, Azrail'in öldüğüne mi inanıyorsun?"

 

"Yani... Azrail’le alakalıdır en azından... Ne bileyim... Düşününce... Korkunç değil mi? Ölüm yok diye neler yapar insanlar, kim bilir... Kaos kopacak gibi geliyor bana... Belki de tesadüftür gerçekten. Medya bayılıyor abartmaya, bakma sen. Daha bir buçuk saat olmuş, dokuz ay sonrasını hesaplıyorlar baksana."

 

"Yine de garip."

 

"Çıkar foyası ortaya."

 

"İllaki ama... Çok garip değil mi? Çık içinden çıkabilirsen."

 

"Öyle... Hadi sen kahvaltını yap, işe geç kalacaksın. Yolda çıkarsın içinden," diyor ve “Hayat devam ediyor,” diye ekleyerek ince bir tebessüm savuruyor Asya.