Ah dilime gelmeyen öfkemin iç yarası.
Yalnızlığımı çoğaltan ne çok kırgınlığım var.
Avuç içi tırnaklanmaktan kaderi bozulmuş, derdi sessizleşmiş bir kadınım ben.
Hayallerimi görünmez iplerle kursağımda sallandırıp mucizenin doğuşunu hissettiğim anda yavaş yavaş çekiyorum.
İçimde asırlar deviren heveslerimi kaygılarım arasında kaybediyorum.
İman tahtama sekiz darbede çakılmış paslı çivim.
Beynimin çaprazlarında pis bir virüs.
İçimde mutluluğuma meydan okuyan bir ses var.
Muhatapsızlığıma küskün, yalnızlığıma muhtaç kaldığım anlardan omurgama borcum var.