Söylenecek çok şey var,
Ama dilime,
Veremez oldum komut.
Kelimeler somutken soyut,
Açıkken koyu oldu.
Kendilerine yarattılar,
Bambaşka bir boyut.
Oradan yolladılar,
Gizli bir mektup;
Defolup gitti peşinden,
Oğlum Umut...
Alıp götürmüş yanında da suyu.
Yağmuru taşıyamaz oldu bulut,
O da koyverdi kendini, buhar oldu.
Ben nasıl dayanayım bunca şeye?
Elimde olan tek şey,
Gözyaşımın tuzu.
Ne bir damla suyum var,
Ne de yakınlarımda bir kuyu;
Takatim kalmadı işte,
Anlasana Umut!
Umut, anlasana çok susadım,
Bir damla suyuna muhtacım.
Umut hem sensizim hem susuz,
Umutsuzum cancağızım.
Bana elini ver cancağızım,
Bana sakın acıma!
Benimle alay etme, sırası değil;
Gittikçe kuruyor dimağım...