Canlının oluşması için tohum lazım, toprak lazım, su lazım sonra; oksijen lazım, güneş lazım! En önemlisi de Aşk lazım, emek lazım ve “ZAMAN” lazım.

Yoksa köklenemez de meyve veremez.


 Diğer tüm canlılarda olduğu gibi dişi ve eril birleşip bir “varlık” yaratıyoruz önce. Sonra o “insan”a bildiğimiz her şeyi öğretip bir üst neslimizi “yaşatmaya” çalışıyoruz. 

Gerçek olan bu!

“Hayat”la ilgili kişisel teorinin ne olduğu önemsiz o yüzden.

 Lakin yeni doğanın geleceğe programlı olarak dünyaya geldiğini unutuyoruz maalesef. 

 Şöyle anlatayım: daha küçücükken programladık gelecekteki kendimizi aslında, mesela yetişkinlerin davranışlarını eledik veya kopyaladık, kendi yetişkinlik deneyimimizde uygulayabilmek için. Fakat bilinçsizce. 

Kimi öğretmen seçtiysek hayatımızda, onun gibi biri olmaya programladık gelecekteki beni, benimi.


Ama küçükmüşüz ya hani ve sene bilmem kaç, o zaman dilimine göre programlamışız “ben''imi. 

“Yani benim diye algıladığımız canlıyı!”

Uyumlanmak gerek! Şart! 

Hızlı bir eğitim şart! 

Okumak şart!

Öğrenmek şart!

Çünkü önemli bir nokta var iyice anlayıp farkına varman gereken. Nasıl bir insan yetiştireceğine de o küçük yaşta karar verdin ve “benimi” programladın! 

Görerek! Duyarak! Dokunarak! Koklayarak! Tadarak! 

Belli bir bilgi birikimden sonra ancak gelişip kullanıma açılan bir duyu daha var aslında:

 ''Sezgi.''

Sezgi; gerçeğin dolaysız, içgüdüsel bir biçimde kavranmasıdır. 


Ne kadar çok kelime o kadar çok anlam! 

Ve özgürlük…

Tam şimdi vakti işte!

Hatırla!

Unutma, görüyor ama konuşamıyor “yeni ben”, çünkü yeterli kelime dağarcığına sahip değil henüz. 

Çok kelime öğretmeliyiz ki tam ifade edebilsin kendini, “OL''abilsin böylelikle.

Büyümek, kendi sorumluluğunu almak demektir özde.

Yaşamın boyunca aklını kullanıp bu döngünün farkında olarak ve içindeki çocuğa doğru ebeveynlik yaparak canlılık sürecini tamamlamalısın.

İnan, göz açıp kapayana kadar geçiyor ömür.

Her “can”lı ölümü tadacaktır! Ayet bu! Gerçek yani!

 Bir an önce yaşamaya başlamak lazım tam da bu sebeple.


Okumak “iyi”leştirir.