uçuşan tül kanatlı kelebeğe ömür katar

senin ölüme uzak sevdan.

haydi beni bu yazıdan al, söze indir.

kekik yağına bulanmış cümleler kuralım,

içimizin ölüsünü ovmak için.


şimdi ben, yüzünü alıp uzak kıyılarda ölmek istiyorum.

ah, gönlüm kucağına neler fısıldıyor.

dinle önce;


‘şimdi karlı bir ocaktır benim sevgilim

üşümüş elleriyle,

uzanıp çocukluğumdan tutar.

bırakma beni

maskeli iblislere

paragöz cellatlara

petrol içenlerin lağımsı ağızlarına.’


sen ki God’s Daughter, born of love

i could love indeed the you,

der ve uzakları öperim boynundan.


bırakma ki ben yirmibir yıldır ayaklı bir olasılığım,

doğrulmak için sensin beklediğim gerçek.