İçimde bir boşluk var, böyle tarifsiz ve derin,
Anlam eksik yaşantımda, haz yok, mutluluk eksik.
Sürükleniyorum hayatın akışında, dümende kimse yok,
Çarpa çarpa kayalara gevriyor bütün tahtaları gemimin,
Bir şekilde ayakta hala, tabii ayakta denebilirse bu yığına.
Oysa içimdeki eksikliğin anahtarı orada, yanıbaşımda,
Bazen iki adım uzağımda, bazen öbür ucunda dünyanın,
Bazen hemen yan masamda, bazen en sonunda uzun bir sofranın,
Bazen elimi atsam sarılabileceğim kadar yakın,
Bazen dağları delsem erişemeyeceğim kadar uzak...
Bir bilse ona olan ihtiyacını bu sabinin,
Bir bilse ne fedakarlıklar yapabileceğini bir insanoğlunun onun uğruna,
Bir bilse ona duyulan sadık ve karşılıksız sevginin varlığını,
Bir bilse bir insanın yaşamının amacı olduğunu
Bir bilse...
Ah haykırmak istiyorum deli gibi aşkımı ilan etmek yüzüne,
Ah nefesimi onun ciğerlerinden almak istiyorum.
Ah yanıbaşımda dursun, uzun saatler, günler, yıllar izleyeyim istiyorum.
Ah benliğim, ömrüm sevgim onun olsun istiyorum.
Ama biliyorum ne ben cesur ve layığım erişmeye bu saadete,
Ne sen farkında ve lehinde bu derin sevginin...
Olsun, ben seni yine derin ve sessizce severim,
Olsun...