Bir damla yetiyor sigarayı söndürmeye
İzmarit söner
Anılar hatıralar unutulur
Yeminler bozulur
Sözler tutulmaz da
Yürek yangınım ne olacak
Herkes gibi olmak değil kanıma dokunan
Başka türlü hayatta kalınmıyor artık zira
Bozduğum yeminlerin laneti değil başımdaki
Karalar karası başım gözümün üstündeki
Bulutlar eziyor beni
Omuzlarım kesik çizik yara bere
Kaçıncı sarışım sarmalayışım kendimi
Hangi sebeple iyileştiririm kendimi
Ölü bir ağacın içindeki
Ölü yiyiceler var
Ruhumun zihnimin bedenimin içinde
Ve zamanla geçmiyor
Zamanla eksiliyorum
Eskisi gibi savrulmuyor saçlarım rüzgarda
Esintiler bile farklı
Aynı hisleri vermiyor eskisi gibi
Kaçınca kurtulurum sanmıştım
Kaçtığım yeri de kaybettim ama
Artık ne buraya bu şehre
Ne de başka bir yere aitim
Dünyanın herhangi bir yerine
Ben ıssızım artık
Yersiz yurtsuz
Göçebe umutsuzum artık
Bütün çöllerde susuzum artık
Bir yudum bile yok
Kurudu yüreğim
Ne nem alacak bir bakış var
Ne bir yarım gülüş
Ne bir hareket
Kurudum kök salamıyorum artık
Bu ormanda yalnızım
Ben ormanda sevilmeyen
Hor görülen işe yaramaz bilinen
O ölü ağacım artık
Her seferinde ilk benim kellem gidiyor
İlk benim günah keçisi
İlk benim her şeyin sorumlusu
İlk benim vazgeçilecek
Oysa sadece biraz hayatta kalmayı istemiştim