rüyalardaki ölümlere

benzerdi gidişin

can sıkıcı ve zamansız

öldürür öldürür

yeniden diriltirdi

mürgüleyen yıllarımın küllerinde

bir nefeslik canım kalmış gibi

karanlıkta hiç anlayamadığım

yıllarca süren

bir yokluğu andırırdı


aşkımın ateşinde

gönlümün nefesiyle

yarattığım fanusun paramparça oluşu

öğrettiğin firakın satırlarına

lime lime dökülürdü

görmezdin

küçücük hayalleri cam kırıklarından

seçerek temizlerdim

bilmezdin

anlamazdın bile el pençe dururken

gitgide çoğalan sırlarımı


sonra ay ışığında bir seri katil

yakalardı beni

aczimin ensesinden

o sessiz saatlerde

o hissiz bekleyişle

içimden gelen bin şüphe ile

bütün aşkları tel'in ederdim

ve daha sonra her eylem

bir telkin ile

inandırırdı beni

hiçbir aşkın mükellef olamayacağına

inandırırdın beni sana

beni ona

beni herkese...