Eskiden bu dünyaya bir iz bırakmak isterdim. Bunu da bilim üzerinden gerçekleştirmeyi hedeflerdim. O zamanlar büyük bilim insanlarına imrenirdim. Birtakımı elimde olan, birtakımı elimde olmayan sebeplerden kendimi bu hedefin peşinde bulamadım. Gel zaman git zaman bugünlerde tekrar düşündüğümde bu isteğimi yapmanın farklı yollarının da olduğunu ve belki daha iyi olduğunu düşünmeye başladım. Uzun bir süre kendimi suçladım, bu hedefin peşinden gitmemek biraz da benim hatamdı, yeterince kararlı olsaydım etrafımdaki insanların düşünceme olumsuz tesirlerinden etkilenmeyebilirdim. Bu dünyanın bilgi birikimine katkıda bulunma isteği, böylece bu dünyadan öylece geçip gitmek yerine katkıda bulunan birisi olacaktım, ölümsüzlük arzusunun kendini böyle göstermesi diye düşündüm. Ayrıca eğer varsa bir tasarımcı, bu evreni yaratan; onun da zihnine girip onu daha iyi anlayabilecektim. Ama bunun sonuçları her zaman bizim istediğimiz gibi olmayabilir. Einstein da bilime yaptığı katkıları iyilik için yapmıştır ama askerî sonuçları onun da canını sıkmıştır. Dünyaya iz bırakma isteği; bizden sonraki nesillerin bizi, bizim istediğimiz gibi anlayamamasına yol açacaktır veya bizim istemediğimiz birtakım sonuçlar doğuracaktır, bu da bizi mutsuz edecektir. Öte yandan "İnsanların yıllar sonra benim müziğimi çalmasını istiyorum." diyor Jimi Hendrix. Müzik bizden sonraki nesillere verebileceğimiz en güzel şeylerden birisi sanırım, istenmeyen sonuçlardan bağımsız. Herkesin farklı şeyler anlaması, müzikte istenmeyen bir şey olmaktan çıkar. Asıl arzulanan şey zaten bu farklı hissiyatların, yorumların oluşmasıdır. Yani dünyaya bir katkımız olsun diye bilimle uğraşmak kötü bir şey değildir ama bu zamanda bir de beste bıraksak daha çok insan mutlu olur diye düşünüyorum veya sanat bırakmak daha makbuldür sanırım.