Sıcak... Çok sıcak
Sardı etrafımı bu ateşten çehre
Beni yakacak, eritecek
Hattıma düşürecek bir pençe
Zapt etti bu ateşe
Yem edecek bu leşe
Kurtar beni kara meleğim
Gaddar, zalim bu ateşten
Yağmur yağsa ne gerek artık
Ben kül olmuşum artık
Ne gemi geldi ne tufan
Hapsetti bu zehr-i aşka
Fikret yazmış zaten bir yağmur
Fakiri söndüremedi bu yağmur
İstedi kafesinden farklı bir yağmur
Yetmezdi bu fakire artık
Ne bir yağmur ne bir muhteriz darbe...