Sesinde ölü hayatlar matinesi
Domine edilmiş mağrur bakışlar
Sesinde alacaklılar,
Görülmemiş hesaplar, ayrıkotu ekili sevdalar var
Bir gün ölüm
Usulca dokunup söktüğünde canını
Bir Cudana tiradı atacağım semaya
“Soyunun uğradığı bütün felaketlere yas tutacak kadar uzun olsaydı ömrün”
Heja olup “babamın suretini kuşanacağım”
Bir gün bir sigara yakıp uzaklara dalmaya sebepsizliğini kanıksamış olacak zihnim
Yazgın seni taş ettikçe
Kuvvet sandığın bendine
En ulu taşa bile köpeklerin işeyebileceğini fısıldayacak dilim
Ve elim yaşlı bir kadının toprağına son sorusunu soracak
Gergefine işlenen ruhun tınısıyla hangi şair yarışabilir ki
Hangi el pençe divan
Hangi sözün arsızı
Uçsuz bucaksız bir direnişin
ve hep yılgın bir bekleyişin yansısı
Taşın ahdiyim ben, taşın aması
Taşın soyulan yüzüyüm.
Yüzüm
Yüzüm sulardan gelen serinliğe
Yüzüm gidilmemiş diyarların nefesine
Yüzüm allı pullu giysilere dönecek o gün
Gerdanıma rüzgâr dolacak
Ödünç kahkahalar yankılanacak yazlık bir evin bahçesinde
Evimize baklava desenli hırkalar giremeyecek
Bisiklet ısmarlayacağım çocuk olamayanlara
Ve bir akşam yemeği sana, Timon’un sofrasında...
Esrik
2022-10-16T17:12:34+03:00Teşekkür ederimmm 🌸
Tutku Silahtar
2022-10-16T17:10:14+03:00Taşın soyulan yüzüyüm.
Çook iyi.
Jean Valjean
2022-10-16T17:09:23+03:00Yüzüm
Yüzüm sulardan gelen serinliğe
Yüzüm gidilmemiş diyarların nefesine
Yüzüm allı pullu giysilere dönecek o gün
Gerdanıma rüzgâr dolacak...
Özlemişiz bu tadı.