Tanrım çekiliyorum kaderimden.

Bu benim maskem değil, bir yüz karası

Kalbimin heyulası mı yoksa?

Düşüncelerim bir saki misali, çoğaldıkça sarhoşum. 

Ah utanıyorum düşüncelerimden. 

Her biri bir çıplak beden sanki.

Bir çocuğun sapanından çıkan taş gibiyim, 

Kötülük kokuyorum. 

Tanrım tanıyamıyorum kendimi, alnımda bir kara yazı.

Kara bir tahtadaki el-in yazısı. 

Nefesimde, kalbime kurulan bir pusu,

Düşmanın sırtındaki bir ter gibi sinsi, 

Ecelimin iniltisi bir kulak çınlaması. 

Korkmuyorum Tanrım. 

Korkan ölümü yener mi? 

Oysa rağbetine muhtacım yaşamanın. 

Aklım hislerimin koruyucusu, 

Parmaklarım dilimin kölesi

Gözlerim bir mezar derinliği

Tüm bedenim çalışkan bir işçinin el becerisi. 

Tanrım korkuyorum. 

Ne olur mumyalansın düşüncelerim, 

Elini kolunu sallaya sallaya milatları aşsın. 

Şimdi bir cümle intihar ediyor dudaklarımda, 

Vatandaşlıktan çıkan bir kelime yitiyor aklımdan, 

Ağaç olsam korkar mıyım topraktan? 

Ben bir insanım, 

Toprağın efendisidir ayaklarım, aşarım

Efendi olmak için topraktan çalarım. 

Çürük bir kayık gibiyim, yazdıkça batıyorum. 

Biraz daha düşünüp ölmek istiyorum 

Çünkü ölümü bile biriktiren bir cimriyim. 

Ecelimden kaçan bir vakit dövüyor suratımı. 

Bedenimi saran buğuk bir ses, 

Kesilen bir ulu çınarın çıkardığı hıçkırık gibi.

Boğazımda kalıyor artık kelimeler, öksürmeliyim. 

Belki de artık ölmeliyim.