130x190 tuval üzerine yağlı boya. Orsay Müzesi. Paris, Fransa.

Édouard Manet’nin meşhur Olympia’sı. Geleneksel değerlere karşı gelen ve alışılmışın dışında, eski resim tekniklerini alaya alan bir ressam. Modern yaşamın sanatçısı.

Böyle söylüyorum çünkü bu eserde uzanan ve kaygısızca doğrudan bize bakan bu kadın Olympia, eserin yapıldığı dönemde fahişelere verilen bir ad. (Manet gibi Van Gogh da resimlerinde fahişeleri ve yardıma muhtaç kadınları özellikle sokak kadınlarını model olarak kullanıyordu.) Fakat bu kadın burada gayet mağrur, yanında bir hizmetçisi ve bir de kara kedisi var. Çünkü bu kadın bir Venüs. Tıpkı klasik dönem tablolarındaki bir tanrıça gibi kendinden emin ve gururlu. Bütün bunlara rağmen, boynundaki zarif kurdelesi, saçındaki çiçeği, küpe ve bilezik süslemeleri kendisinin bir fahişe olduğunu ayan beyan ortaya koyuyor (Kaderden kaçınılmaz.) Ayrıca köpek figürü nasıl sadakati temsil ediyorsa buradaki kara kedi figürü de model olarak kullanılan bu hanımın gerçekte nasıl biri olduğuna bir atıf. Hizmetçisinin elinde tuttuğu buket ise büyük ihtimalle bir aşığından gelmiş fakat bunların hiçbiri Olympia’nın umurunda değil. O, doğrudan seyircinin gözleri içine bakmayı seçiyor. Bembeyaz teni, koyu renkle verilen fonla zıtlık oluşturmuş. Kayıtsız bakışları tıpkı üzerinde yattığı dağınık yatak gibi. Olympia oldukça gerçekçi. Bu resim yapıldıktan iki sene sonra oldukça tepki almıştır. Ama bunun Manet'nin pek de umurunda olduğunu sanmıyorum...