Belirsizlikler içerisinde bir firarda olan aklım
İmdat çığlıklarıyla dayanılmaz feryatlarda
Düşündükçe çıldırası tesirler eden bu namert zamanda
Düşüncelerim ise içindeki umudu öldürmüş sayılmakta
Gelecek sisli ve fırtınalı bir bulut gibi kapkaranlık
İçimdeki tüm hücrelerde örülü dopdolu yalnızlık
Uğruna feda edilen hayaller arasında kalan güzellikler
Rehine edildi nefeslerimi tükettiğim ömür pençesinde
Elimde tuttuğum ümitlerim çürüdü avuç içlerimde
Tereddüt etmekten bir hal içinde kesilir yollarım
Artık bir yaprak gibi savrulur durur dört bir yanım
Maalesef ki rüyalarda gördüğüm o güzel iyilik diyarlarım
Adeta zincirlerle bağlanmış bir kafesin tutsağıyım
Görülmez yerlerde ve bilinmez kayıplardayım
Keskin bir bıçak gibi saplanırken yüreğime acının ateşi
Küllerim kalır ardımdan savrularak görülür fark edilişi