Ve ben gözlerine baktım. Gözlerimi kapadım, adımı unuttum. Baktım gözlerine yorgun gecelerimi avuç içlerimde sıkarken çığlık çığlığa kaldı gözyaşlarımla kaplı tüm sokaklarım. Sustum tüm suskunlukların ve göz yumduklarına. Şimdi sıra sende, kapat gözlerini. Ve perdelerden sızan güneşi hisset kadifemsi teninde. Benim tüm karanlığımı aydınlatan güneşini hisset yamuk parmaklarının uçlarında. Ve sarılsın rüzgarlar sakallarının arasına. Alsın tüm ten kokunu ve dağılsın dünyaya. Dağılsın ki doysun aç karınlar, gözyaşlarını silsin tüm kız çocukları ve tüm gamzeler karışsın bu mavisi soluk göğe. Süzülsün bir kara kalp ensenden sırt oluğuna. Ve nefesler verilsin karın boşluğuna. Tüm hislerin karışsın hissizliğime. Gecemin karanlığına karış ve güneşini doğur nefessiz karanlıklara. Kalemim ve mürekkebim tükenir senin aldığın nefeste ve kulak arkanda. İşte böylece tüm doğmamış çocuklarına kavuşur babalar. Ve babalık görmemişler senin sesinde bulur aradıklarını. Bir evdir omuzların ve kucağına alırsan dünyaları, saçlarım uzar sonsuzluğa. Kalbim atar hiç atmadığı günlere rağmen. Kuru dudaklarım ıslanır rahmin tüm bereketiyle. Tanrıça’nın gebeliği son bulur ve tüm dertlerin devası dünyaya gelir. Adımı buldur bana ve öğret sokaklarımdaki çıkmazı. Bir keşif gerçekleştir benliğimde. Şimdi benlerinde parmaklarım ve son bulmayacak bir sayma işlemi gerçekleştiriyor beynim. Şimdi sana adamadım her şeyimi. Kendim olmayı öğrettin sessizliğimde. Bir ve iki, üçü hiç durup beklemedim çünkü bekleyişim son buldu bu sensizlikte. Bilirdim oysa, sen üçü severdin. Şimdi viraneyim bana bıraktığın şehrin sokaklarında. Üstelik bu sokaklarda doğdu güneş, kuşlar birlikte cıvıldadı, kırık kalplere durak oldu bu sokaklar. Sana çıkartırdım tüm sokaklarımın sonunu. Şimdiyse bekliyorum yalnız adımlarımı sana getirecek kilometreleri. Gözlerimi yumsam gerçekliğe, her şey eski günlerin hayaline bürünür mü? Kız çocuklarını görünce aynı anda ışıldar mı gözlerimiz ve doldurur mu aynı acılar gözlerimizi? 


MotherofLilith'

17.7.22

Sevgili On üç, on iki eksildi. Yalnız on bir kaldı.