Ona,


Teşekkür ederim...


O andan beri şunu anlamaya çalışıyorum; ya mucizeler gerçek oluyor ya da bu bir mucize değil. Ben imkansızı istediğimi sanmıştım. Ama öyle değilmiş. Evet, insan isterse ve gerçekten kalpten dilerse her şey mümkün oluyormuş. Hem de hiç çaba sarf etmeden. En beklenmedik anda en beklenmedik yerde. Nasıl sanki beni duymuş gibi, mektuplarımı okumuş gibi istediğimi verdin bana? Yoksa artık aramızda bir kalp bağı mı var? Giderek yakınlaşıyor muyum sana? Artık senin için bir ben mi var? Yaşadıklarımı yazarken bile gerçek olduğuna inanmakta güçlük çekiyorum. Bu sefer senden ayrılırken sana kendimi bırakıyorum. Uzun zamandır beklediğim gibi artık sende karşılık buluyorum.


Seni gördüğüm an... Bir film sahnesi gibi. Sanki tüm sesler susuyor, zaman duruyor, herkes siliniyor yeryüzünden. Sadece sen ve ben kalıyoruz. Sonsuzluğun içinde deniz gözlerin ve derin bakışların. Rüyada olmadığımı anlamakta güçlük çekiyorum. Ve -inan bunu nasıl yapıyorsun bilmiyorum- beni kendine tutsak ediyorsun. Hipnotize oluyorum sanki. Kopamıyorum senden. Ah canım sevdiğim, sen benim için artık zarurisin. Bundan sonra sensiz kalsam halim nice olurdu.


Okuyana,


Gerçek olamayacak kadar güzelini yaşadın mı hiç?


"Seninle bir dakika umutlandırıyor beni

Bir dakika siliyor, canım, yılların özlemini

Hasret tükenmez gibi, kavuşmak bir dakika

Sevmek bir ömür sürer, sevişmek bir dakika

Seninle buluşmamız bir dakikada geçti

Gözlerim gözlerini, canım, bir dakikada içti

Hasret tükenmez gibi, kavuşmak bir dakika

Sevmek bir ömür sürer..."